Milano Tasarım Haftası, genel olarak iç tasarım ve moda endüstrisi için her zaman ciddi bir andır. Her ne kadar bu yıl katılmamış olsak da 2018'in de bir istisna olmadığı açık. Bir dakikalığına birkaç önemli konu hakkında konuşmak istiyoruz. Kardeş şirketimiz Marble Systems'ın bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri'nden bir iç tasarım firması, "The Diner" adı verilen harika bir alana sahipti. Bu tabii ki Rockwell Group ve ünlü David Rockwell. Ancak bugün tartışmamız gereken öncelikli konu şekil ve form olacaktır. Bir taş ocağının şekil ve biçim hakkında konuşmasının her zaman uygun olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bu yazının konusu Milano Tasarım Haftası - Türk Taşı.
Rockwell prodüksiyonu www.coolhunting.com tarafından uygun bir şekilde şöyle tanımlanmıştır: "İster Edward Hopper ister "Pulp Fiction" olsun, nesiller boyu sanat ve sanatçılar Amerikan lokantası kavramını irdelemişlerdir.Yağlı kaşıklardan menü yazı tipine kadar herkesin lokantaların ne anlama geldiği ve neleri içerebileceği konusunda bir fikri vardır. Bu ikonografiyi onurlandıran Rockwell Group ve NYC merkezli tasarım stüdyosu 2X4, bu yılki Milano Tasarım Haftası'nda Ventura Centrale'de tamamen işlevsel bir pop-up restoran tasarlamak için ortaklık kurdu. Surface Magazine tarafından 25. yıldönümünü kutlamak üzere tasarlanan Amerikan tasarımı, mekanın önünden arkasına doğru ilerledikçe doğudan batıya doğru bir yolculuğu yansıtan dört farklı (ama iyi bilinen) lokanta stiliyle ifade ediliyor. Girişte küçük, koyu renkli bir kahve ve turta tezgâhı ile arkada bir mutfağa gidiyor gibi görünen ama aslında hepsi merkezi bir tezgâhla birbirine bağlanan sonraki üç bölgeyi ortaya çıkarmak için açılan sallanan kapılar bulunuyor. Milano'nun merkez tren istasyonunun altındaki mağara şeklindeki depo alanı, bu hafta olduğu gibi kalıcı bir lokantaya dönüştürülürken en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gereken bir yer."
Genel şekil ve form kavramı Japon stüdyo Nendo tarafından ele alındı. Dezeen Magazine, "alışılmadık şekilli kum saatleri, esnek konteyner kapakları ve geleneksel fermuara alternatifler içeren sergisiyle insanlar ve nesneler arasındaki ilişkiyi araştırdıklarını ve nesnelerin hareketi iletip iletemeyeceğini sorduklarını" söyledi. İşte su jeti tasarım yeteneklerimizle resme böyle giriyoruz.
Kişisel bir not olarak, yıllar önce çok daha genç bir insan olarak Milano'da çok zaman geçirdim. Çoğunlukla, şehrin tasarım ruhunun özünün her şeyi kuşattığı Hotel Manin'deki kurumsal bir dairedeydim. Tureks olarak tüm taş koleksiyonlarımızda aynı ruhu sunmaya çalışıyoruz. Okuduğunuz için teşekkürler.